23 Şubat 2008 Cumartesi

İnci








İNCİ NASIL OLUŞUR Değerli süs maddeleri arasında bir canlı tarafından yaratılan tek mücevher incidir.Yumuşak ve tatlı pırıltılarıyla inci,hemen her dilde ??güzellik'' ve ??yüksek değer''le eşanlamlı bir sözcük olarak kullanılmaktadır.Türkçe'de de az bulunan niteliklere sahip,temiz yürekli,iyi yürekli insanlara ??inci gibi'' denir. İNCİ NASIL OLUŞUR? İnci, başta istiridye,tarak ve bazı midye türlerinin içinde oluşur.Bunlar denizlerde yaşayan yumuşakçalar sınıfından kabuklu yaratıklardır.İşte, yaratıkların yumuşak vicutları içine giren yabancı bir maddenin zararsız duruma getirilmesi için çevrelerinde kılıflar oluşmaya başlar.Böylece soyutlanan yabancı madde zamanla kalınlaşan ve çeşitli katmanlardan oluşmaya başlar.Böylece soyutlanan yabancı madde zamanla kalınlaşan ve çeşitli katmanlardan oluşan yuvarlak bir biçim alır.Daha çok istiridyenin içinde gelişen bu kat kat kılıflar sedef katmanıdır.İnci bu katmanların tümünün küresel bir biçimde oluşmasıdır. İNCİNİN DEĞERİ NEREDEN GELİR? Doğal inci, özellikle iri taneli inci az ve zor bulunan bir şeydir.Çıkarılanlar arasında değerli olanlarda çok azdır.Bir incinin değeri göz alıcı doğal pırıltılarının yanısıra kendine özgü değeriyle ölçülür.İncinin renk ve parlaklığı alttaki katmanların ışığı yansıtma ve kırmasıyla oluşan ilginç bir olaydır.Ama gerçekten çok değerli bir incinin ışığı yansıtmasının yanı sıra şekliyle yapı düzlüğünün de göz önünde tutulması gerekir. İncinin rengi istiridyenin cinsine,suyun içirdiği tuzun niteliğine suyun derinlik ve ısı derecesiyle de yakından ilgilidir. İnci genellikle beyaz,fildişi,pembe yada açık gül renginde, mavimsi hatta siyah olmaktadır.Bunların içinde beyaz ve pembemsi renklerde olanlar en çok arayanlardır.Siyah inciler ise çok az bulunduğundan ayrı bir değer taşımaktadır. DOĞAL İNCİLER İstiridye ve öteki yumuşakçaların oluşturduğu her inci değer taşımaz.Değerli inci yapabilmek istiridyenin kabuğunun iç yüzeyini kaplayan sedef tabakasının parlak,düzgün ve temiz renkli olmasına bağlıdır.Bu niteliklerin en çok rastlandığı türü ise tropikal denizlerin ılık sularında yaşayan Pinktada istiridyesidir.Ama İran Körfesinin Arp yarımadası kıyılarında 2000 yılından beri çıkarılmakta olan inciler arasında çok değeğrli inciler görülmüştür.Sri Lanka Adasının Mannar Körfezi beyaz ve gümüşsü incileriyle ünlü ünlüdür.ABD ile Meksika'nın batı kıyılarında ise siyah inci çıkar.Avusturalya,Güney Pasifikler,Venezuela ve Panama yakınlarındaki İnci adaları da ,inci çıkarılan bölgelerdir.Deniz dibindeki istiridyeler sualtında 70 saniyeden 1,5 dakikaya hatta daha uzun süre,kalabilen dalgıçlar tarafından çıkarılır. Denizlerin dışında ABD'nin Missisipi nehrinde yaşayan bir istiridye türünde de tatlı su incileri elde edilmektedir. KÜLTÜR İNCİSİ Çinliler bundan yüzlerce yıl önce istiridyeler içine konan bazı cisimlerin sedefle kaplandığını biliyordu.Belkide onların bu deneyiminden yararlanan Japonlar 1800 yıllarda istiriden daha çok ve daha ucuz inci elde etmenin yollarını geliştirmeye giriştiler.Bugün ??kültür incisi'' uretimi Japonya'da büyük bir sanayi durumuna gelmiştir. Kültür incisi elde etmek için ufak ve yuvarlak bir sedef parçası canlı istiridyenin içine yerleştiriliyor.Sonra bunlar dibe serili ağdan yataklar uzerine indirilerek orada 3-5 yıl süreyle bırakılır.Böylece istiridye içinde oluşan inciler oluşan inciler sayı bakımından çok olursada gerçek inciler kadar değerli değildir.Ama bunların iyilerini doğal olanlarından ancak deneyimli gözler ayırt edebilir.

17 Şubat 2008 Pazar



Bugün günüm vardı.Sizde tadın bakalım.Kısırda yaptım ama onu herkes biliyordur diye tarifini yazmıyorum.

AĞLAYAN PASTA

Malzemeler:

  • 4 yumurta
  • 4 fincan şeker
  • 4 fincan un
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • kabartma tozu
  • vanilya
  • 1 pk. krem şanti
  • 1 pk. çikolata sosu
  • 1 pk. kakao
Yapılışı:
Yumurtayı şekerle çırpın.Sonra süt ve sıvı yağ ilave edip çırpın.Unuda ilave edip 10 dk. çırpın.Kakao,kabartma tozu ve vanilya ilave edip iyice çırpın.200 derece ısıtılmış fırında pişirin.Soğuduktan sonra şekerli süt karışımıyla ıslatıp dilimleyin.Krem şantiyi üzerine yayıp buzdolabında birkaç saat bekletin.Çıkarıp soğumuş çikolata sosunu da üzerine dökün.Afiyet olsun.

SUSAMLI KIRAKERLER

Malzemeler:

  • 5 çay bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • bir tutam tuz
  • 1 çay bardağı margarin
  • 1 çay bardağı rendelenmiş peynir
  • biraz su
Hazırlanışı:
Bütün malzemeleri karıştırıp yoğuruyoruz.Unlanmış yüzeyde hamuru açıp şekil veriyoruz.Yumurta sarısı sürüp susam serpiyoruz.180 derece fırında pişiriyoruz.

ZEYTİNLİ AÇMA

Malzemeler:

  • 1 çorba kaşığı toz şeker
  • 2 yumurta
  • 40 gr. yaş maya
  • yarım su bardağı ılık su (mayayı eritmek için)
  • yarım paket margarin(oda sıcaklığında yumuşamış)
  • yarım çay bardağı sıvı yağ
  • tuz
  • aldığı kadar un
  • 250 gr. zeytin

Hazırlanışı

Şeker ve yumurtayı çırpıp, ılık suda erittiğimiz mayayı ekliyoruz.Sonra diğer malzemeleri katıp ele yapışmayacak şekilde yumuşak bir hamur elde ediyoruz.Hamuru kabarmaya bırakıyoruz.Bu arada zeytinlerin çekirdeğini çıkarıp robatta çekiyoruz.Hamurdan cevizden daha büyük parçalar koparıp margarinle ince bir şekilde açıyoruz,zeytin koyup rulo yapıyoruz.Simit şekli verip tepsiye diziyoruz yumurta sarısı sürüp, çörek otu ya da susam serpip 200 derece fırında pişiriyoruz.

ELMALI TART

Malzemeler:

  • 3 çay bardağı un
  • 1/2 paket margarin
  • 1 yumurta
  • 1 çorba kaşığı yoğurt
  • vanilya
  • kabartma tozu
  • 1 çay bardağı toz şeker
  • 2 tane golden elma
Yapılışı:
Bütün malzemeleri karıştırıyoruz.Hamurumuzu 25-30 cm çapında yağlanmış tepsiye yayıyoruz.Üzerine pudra şekerine bulanmış elma dilimlerini yerleştiriyoruz.Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında pişiriyoruz.Çıkartıp biraz soğuyunca pudra şekeri serpiyoruz.Afiyet olsun....

15 Şubat 2008 Cuma








Netten Modeller





Netten


14 Şubat 2008 Perşembe


Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun.....


8 Şubat 2008 Cuma


PETUNYA "Umudunu yitirme!"


HANIMELİ: "Sana olan bağlılığım sonsuza kadar sürecek."


PAPATYA Temiz bir kalbin simgesi.
PAPATYA (BAHÇE) "Fikirlerini paylaşıyorum."


ORKİDE "Aşkım, sen çok güzelsin, sen çok özelsin!"


MENEKŞE Alçakgönüllüğü ifade eder.
MENEKŞE (MAVİ) "Sana sadık kalacağım."
MENEKŞE (MOR) "Düşüncelerimi zaptettin!"


LEYLAK (MOR) "Sana ilk görüşte aşık oldum!"
LEYLAK (BEYAZ) "Hoş ve namuslu birisin."

LALE Aşkı ifade eder.
LALE (KIRMIZI) "Aşkımı itiraf etmek istiyorum!"
LALE (ALACALI) "Gözlerin çok güzel."
LALE (SARI) Umutsuz aşkı ifade eder.

KARANFİL (KOYU KIRMIZI) "Kalbimi kırdın!"
KARANFİL (PEMBE) "Seni unutmayacağım..."
KARANFİL (KIRÇILLI) "Üzgünüm, ama bitmek zorunda..."
KARANFİL (SARI) "Beni hayal kırıklığına uğrattın!"

GÜL: Sevgiyi ifade eder.

GÜL (PEMBE): "Arkadaşımsın."

GÜL (KIRMIZI): "Seni seviyorum; ihtirasla bağlıyım sana!"

GÜL (KIRMIZI & BEYAZ): Birliktelik isteği.

GÜL GONCASI (KIRMIZI): "Genç ve güzelsin."

7 Şubat 2008 Perşembe

Hediye seçmenin püf noktaları


Hediye karşınızdakini “mutlu” etmek içindir. Hediyenin küçüğü büyüğü olmaz ancak, işin püf noktası “doğru kişiye doğru hediye vermek”.Armağan alacağınız kişiyi can kulağıyla dinleyin: Armağanın gideceği kişiyle televizyonda reklam izleyin. Hangi reklamların onu heyecanlandırdığını gözleyin. Ya da o kişiyle bir alışveriş merkezine, dolaşmaya gidin. O vitrinlerin önünde durduğunda ilgisini çeken ürünleri aklınızın bir köşesine yazın. Armağan almadan önce birinci göreviniz, onun gerçekte ne istediğini saptamak.Armağan alacağınız kişinin yakınlarına danışın: Eğer armağanın gideceği kişiyle o dönemde fazla görüşme olanağınız yoksa, yakınlarıyla irtibat kurun. En yakın arkadaşı, kardeşi ya da iş arkadaşları size önemli ipuçları verebilir.Armağan alacağınız kişiye doğrudan sorun: Eğer onun ne istediğini hiç öğrenemiyorsanız ve o da zor beğenen bir kişiyse, ona doğrudan sorun. Evet, bu sürprizi ortadan kaldırır ve karşınızdakini mahcup edebilir ama ona istemediği bir şey almanızdansa, sormanız daha anlamlı.Ve asla unutmayın: “siz ne alırsanız alın, beğeneceğini” söyleyenler, “sadece hatırlaman önemli” diyenler, “hiç bir armağan istemediğini” söyleyenlere kanmayın.Şu armağanlardan ısrarla kaçının:Alaycı armağanlar: Örneğin babanıza hiç bir zaman dışarıda giyemeyeceği “Yılın Babası” yazılı bir t-shirt almayın. Ama ilk kez baba olacak bir arkadaşınızın heyecanına katkıda bulunmak için, sembolik değeri yüksek bulunabilecek bir “Yılın Babası” t-shirt’ü alabilirsiniz.Giyim kuşam: Bedenini tam bilmediğiniz kişilere asla giysi almayın. Bir de onlara alınan şeyi doğru bedenle değiştirmek gibi bir yükümlülük verirsiniz. Böyle durumlarda hediye çekini tercih edin.Biblolar: Özellikle biblolara düşkün birine bu tür armağanlar alabilirsiniz. Öbür türlü biblolar pek bir işe yaramaz, onları nereye koyacağını kimse tam olarak bilemez.Saldırgan armağanlar: İnsanların kusurlarını yüzlerine vuracak armağanlardan kaçının.Aslında kendiniz için istediğiniz armağanlar: Kendinizi mutlu etmeye değil, karşınızdaki mutlu etmeye çalışın. Kendi zevkinize göre armağan seçmekten vazgeçin.Evcil hayvanlar: Bırakın, evcil hayvanını kendisi seçsin. Evcil hayvan almak büyük sorumluluktur. İlla ki alacaksanız, balık gibi bakımı nispeten kolay olanları seçin.Armağan alırken işlevine ve hayal gücü içermesine dikkat edin:Karşınızdaki kişi sürekli yenilik mi peşinde, ona bir dil kursu, dans kursu ya da tenis kursu ayarlayabilirsiniz. Çok gitmek istediği bir konser için bilet armağan edebilirsiniz. Mutlaka işine yarayacak “cool” dekorasyon malzemeleri alabilirsiniz. İnternete düşkünse ilginç bir domain adı, oyun seviyorsa son moda masa üstü oyunları, sevgi ifadelerinden hoşlanıyorsa ilginç ve tatlı yiyecekler de armağan edebilirsiniz. Nadide şeyler peşinde koşanlar için ise en iyi armağanlar, o kişinin yıllardır arayıp bulamadığı bir albüm, ya da kitabı bulup buluşturup almaktır.

1 Şubat 2008 Cuma

Güneş İle Rüzgar

Güneş ile Rüzgar, hangisinin daha güçlü olduğu konusunda tartışırlar. Ve rüzgar "Sana benim daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım "der."Şuradaki yaşlı adamı görüyor musun hani şu üstünde palto olan. Bahse girerim o paltoyu üstünden senden çok daha çabuk söküp alabilirim."Bu denemeye razı olan güneş bir bulutun arkasına gizlenir ve rüzgar bir fırtına gücüyle esmeye başlar. Ancak rüzgar şiddetini ne kadar artırırsa yaşlı adam da paltosuna o kadar sarınır.Sonunda rüzgar pes edip durulur ve güneş bulutun arkasından çıkarak yaşlı adama sıcacık gülümser. Bunu gören yaşlı adamın yüzünde bir hoşnutluk ifadesi belirir. Ve paltosunu çıkarır. İddiayı kazanan güneş rüzgara "DOSTLUK VE NAZİKLİK HER ZAMAN HAŞİNLİK VE ZORBALIKTAN DAHA GÜÇLÜDÜR..." der.

Kurbağaların Yarışı

Günlerden bir gün kurbağaların yarışı varmış..hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış.Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar.Ve yarış başlamış. Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabiliceğine inanmıyormuş.Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:'' zavallılar! hiç bir zaman başaramayacklar!'' Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine çıkmayı başaramayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar.. Seyirciler bağırıyormuş:'' Zavallılar!Hiçbir zaman başaramayacaklar...!'' Sonunda bir tanesi hariç , dier kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar.ama kalan son kurbağa büyük bir gayretle mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş:'' Bu başarının sırrı nedir dostum?'' Ama yanıt alamamış.O anda farkına varmışlar ki.....Kuleye çıkan kurbağa sağırmış! Hayallerinizi ve ümitlerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söyleyen, bunu neden yapamayacağınız konusunda size bir sürü olumsuz neden sıralayan kişilere karşı sağır olmak en iyisi galiba......

Doğum Günü

"Evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. Uyku sersemi adam telefonu açtı. Telefondaki ses annesine aitti.Telaşlandı, korktu başlarına bir şey mi gelmişti?Annesi "nasılsın oğlum iyi misin?" diye sordu.Oğlu şaşkın bir ifadeyle "iyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu siz iyi misiniz?" dedi.Annesi "biz iyiyiz bir şeyimiz yok sadece sesini duymak istedim" dedi.Oğlu da "anne bunun için mi aradın saat sabahın üç buçuğu yarın da konuşabilirdik" diyince annesi de "rahatsız mı ettim oğlum?" dedi. Oğlu "evet anne rahatsız ettin" diyince annesi "30 sene önce sen de beni bu saate rahatsız etmiştin, doğum günün kutlu olsun" dedi."

30 Ocak 2008 Çarşamba

Bugün sevgili eşimin doğum günü.Nice yıllara:-)...

Epey uğraştım ama oldu galiba.Tarifinide biara yazarım.

28 Ocak 2008 Pazartesi

PASPASIM



Pembesinide ördüm...



Paspas için, paspaslık ipi sakallı ipin daha uzun püsküllüsü ile birleştirip düz örüyoruz.

26 Ocak 2008 Cumartesi

DOMATES ÇORBASI


3 kaşık un biraz yağda kavrulur.Pembeleşince tencerenin yarısından biraz fazla su koyulur,tuz karabiber 3 yemek kaşığı salça da eklenip çırpma teliyle çırpılır. Kaynayana kadar karıştırılıp ocaktan alınır ve rendelenmiş kaşar serpilir.
AFİYET OLSUN.....

Çiçek yapımı



Bu şekilde bükerek dikmeye başlıyoruz.



Bu şekilde dikiyoruz.


İpi büzdürüp çiçeğimizi elde ediyoruz.

Son hali


Sizde değişik renk ve boyutta yapacağınız çiçekleri örtünüze ya da kıyafetlerinize dikebilirsiniz.

25 Ocak 2008 Cuma

KIZIM NİSA


el işi


Boyadığım küp..

23 Ocak 2008 Çarşamba

Mini kazak

24 ilmekle başlayıp 8 sıra lastik örün.22 sıra düz örün (istediğiniz harfi ayarlayıp işleyebilirsiniz).Tekrar 8 sıra lastik örüp,6 ilmek işleyip 12 ilmeği kesin. Kalan 6 ilmeği de işleyip ön kısmı bitirin.Arkasını harf koymadan örün.Kola 14 ilmekle başlayıp 5 sıra lastik örüp 25 sıra işleyin. Parçaları dikip içine pamuk doldurun.Çocuklarınıza yapabileceğiniz güzel bir hediye olabilir.

Derya gibiden aldığım bu modeli hemen yapıp kızımın beşiğini süsledim.Sizde yapıp perdelerinize takabilirsiniz

20 sıra ip sarıyoruz



Anten için ip ayırdıktan sonra geriye büküyoruz ve üzerini sarıyoruz


Kurtçuk oluştu


Kelebeğimiz hazır



ÇİKOLATALI RULO
MALZEMELER
3 adet yumurta
3 kahve fincanı toz şeker
3 kahve fincanı un
1 paket vanilya
2 çorba kaşığı kakao
1 çay kaşığı kabartma tozu
PUDİNG İÇİN
1 adet yumurta sarısı
6 çorba kaşığı şeker
3 bardak süt
3 çorba kaşığı kakao
1 çorba kaşığı neskafe
2 çorba kaşığı nişasta
1 paket vanilya
2 çorba kaşığı margarin
YAPILIŞI
Yumurta sarısı ile şekeri çırpın.Sütü, kakao, nişasta ve neskafe ile karıştırıp yumurtalara ekleyin.Muhallebi kıvamına gelene dek pişirin.Altını kapatıp vanilya ve yağı ekleyin.
Derin bir kapta 3 adet yumurtayı şekerle çırpın.Unu, vanilyayı,kakaoyu ve kabartma tozunu atın.Mikserle 3 dk çırpıp yağlanmış fırın tepsisine yayın.175'C ısıtılmış fırında 15 dk pişirin.Fırından çıkartıp biraz soğuyunca arasına pudingden sürüp rulo şekli verin.Dilerseniz muzda koyabilirsiniz güzel oluyor.Kalan pudingide üzerine sürüp hindistan cevizi atın.Afiyet olsun.

22 Ocak 2008 Salı

Bere


Kolay bir atkı-bere modeli

Atkıya 29 ilmekle başladıktan sonra 8 ilmek düz, 7 ilmek ters, 7 ilmek düz ve 7 ilmek ters olarak 7 sıra örüyoruz.Sonra düz ördüklerimizin üzerine ters, ters ördüklerimizin üzerine düz örüyoruz.Böyle devam ederek atkıyı tamalıyoruz.Kesme işlemine geldiğimizde 7 ilmek kesip 8. ilmeği ten kaçırıyoruz,6 ilmek kesip 7. ilmeği kaçırıyoruz , tekrar 6 ilmek kesip 7. yi kaçırıyoruz,son olarak 6 ilmek daha kesip 7. yi kaçırıyoruz böyle devam ederek kesme işlemini bitiriyoruz.
Bereye 6 ilmekle başlıyoruz.1 ilmek işleyip 1 ilmek arttırıyoruz, 1 ilmek işleyip 1 ilmek arttırıyoruz böyle ilk sırayı yaptıktan sonra diğerralarda da arttırarak devam ediyoruz.Başımızın üstsmına gelinceye kadar arttırma işlemine devam ediyoruz.3-4 parmak arttırmadan işledikten sonra 1-2 parmak lastik örüyoruz ve kesiyoruz.

LÜTFEN OKUYUN

Öğrenmesi gerek biliyorum.Tüm insanların dürüst ve adil olmadığını.Fakat,şunu da öğret ona,her alçağa karşılık bir kahraman,her bencil politikacıya karşılık, kendini adamış bir lider vardır.Her düşmana karşılık bir dost olduğu gibi.
Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir liranın, bulunan beşinden daha değerli olduğunu öğret.Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıklardan uzaklara yönelt onu.Eğer yapabilirsen sessiz kahkahaların gizemini öğret ona.Bırak erken öğrensin zorbaların görünüşte zorba olduğunu.
Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret, fakat ona sesesiz zamanları da tanıt.Gökyüzündeki kuşların, güneşin,yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşündür.Okulda hata yapmanın bile, hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona.
Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret.Herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi.
Nazik insanlara karşı nazik, sert olanlara karşı da sert olmasını öğret.Herkes birbirine takılmış bir yöne giderken , kendisini izleyecek gücü vermeye çalış ona.
Tüm insanları dinlemesini öğret ona,fakat tüm dinlediklerini gerçeğin eleğiden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasınıda öğret.
Eğer yapabilirsen,üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona.Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.Herkesin sadece kendi iyiliği için çalıştığına inanlara dudak bükmesini öğret ona ve aşırı ilgiye dikkat etmesini.
Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını,Fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona ve eğer kendisinin farklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip, savaşmasını öğret.
Ona nazik davran.Fakat onu kucaklama.Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır.Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun,bırak cesur olacak kadar sabrı olsun.
Ona herzaman kendine karşı derin bir inanç taşımasını öğret.Böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır.
Bu büyük bir taleptir.
O, küçük bir insan;
ÇOCUĞUN........

21 Ocak 2008 Pazartesi

HAMSİ KIZARTMA


BULGUR PİLAVI VE KAVURMA


POŞETTE TAVUK